Filmden Alıntılar

ŞEHMUZ: Mesele Doğudaki bir insanla batıdaki bir insanın yakınlaşması. Konu zaten ordan başladı.

YELIZ: Gurbet'in Batman'lı olması sanki hiç bir araya gelemiyecek insanların bir arada olmasıymış gibi algılanıp, Batman'lı deyip buna böyle şaşkınlıkla bakılması asıl şaşılacak şey diye düşünüyorum.

YELIZ: Televizyonu açıyorum konuşmalarda falan hep şey var; bizim işte Kürt kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, bizim Alevi arkadaşlarımız. Bu söylem bile başlı başına ayrımcılığı körükleyen birşey gibi geliyor bana.

BANU: Ben hep Türkiye’yi ikiye bölmüşümdür kendi içimde, hiçbir zaman bölünmesinde. Doğu ve Batı. Biri gerçek biri üvey evlat. Türkiye’nin Doğu’su da bu işte eşitlikten nasibini almamış. Zaten böyle hani mevzuya eksiyle girmiş bir coğrafya. E birde bunun üzerine insanlar ekleniyor ve insanların orda yaşam koşullarının zorluğu ekleniyor, ataerkil yapının kadınlar üzerindeki etkisi biniyor.

ÖZGE: Hani diyoruz ya; orda bir köy var uzakta. o köy bizim köyümüzdür. gitmesekde, görmesekte… öyle bir şey yok işte. Gidip göreceksin yani. Ben o köyde çalışmaya başladıktan sonra anladım bunu. Burdaki çocukla ordaki çocuğun arasında dağlar kadar fark var. Ve dağlar var zaten.Bize ne dayatılıyorsa televizyonda, ne görüyorsak, ne dinliyorsak, o okadar yani. Acaib kurgulanmış kim nasıl kurgulamışsa bunu helal olsun yani. Yok ediyor işte, insanın zihnini, bedenini, ruhunu herşeyimiz sömürülüyor. İnsanların arasındaki kavgada, korkularda, ön yargılarda hepsi bundan kaynaklı.