Komşu Komşu! Huuu!
Amaç, Yaklaşım
Bir ihtiyaç ve gereklilik olan kensel dönüşüm, benim ülkemde o kadar kalkınmacı ve rantçı bir anlayışla uygulandı ki yaşam alanlarımız darmadağın edildi. insanlar yerlerinden yurtlarından edildi ya da kredi borçlarıyla başbaşa kaldılar. Bu koşullarda ekoloji, doğa, tarihsel miras, kültürel dokudan bahsetmek ise lüks oldu. Kendi yaşam alanlarımda da bu dönüşümün yıkıcı sonuçlarını görüyorum ve olanlara maruz kalıyorum. Bu kentsel dönüşümün sonuçlarından biri de eski mahallelerin yok olması. Mahallelerle birlikte yaşam biçimleri, kültürleri ve geleneksel yapıları da yapay bir biçimde değişti. Bu dönüşümle birbiriyle ilişkisi olmayan, kimyası uymayan topluluklar yanyana düşüverdi. Zenginlikle, yoksulluk komşu oldu. Birbirlerini görmezden gelemeyecek kadar dipdibe düştüler.
Bir rezidansla gecekondunun komşu oluşundan bahsediyorum. Bu komşulukta tezatlar, gerilimler çokça var. Bu komşuluk adeta tıkanan sistemin vucut bulmuş hali.
Kentlerin ve yaşam alanlarımızın hızla dönüştürüldüğü ve dizayn edildiği bu dönemde karar alıcıların ve uygulayıcıların dikkatini çekmek istiyorum. Ayrıca kendi yaşam alanlarıma ve kentime sahip çıkmak, bu süreçte sürüklenen ve yaşamları ile ilgili karar aşamasında olan insanlarda, farkındalık yaratmak istiyorum. Bu gidişatın yaratacakları ile ilgili ipuçları vermek, bu alanda üniversitelerin ya da kurumların araştırma ve inceleme yapmaları konusunda ilham kaynağı olmayı hedefliyorum. Şehirlerle ilgili söz hakkı olan kanaat önderlerine “yavaş şehirleri” ve geneksel, özgün mimariyi hatırlatmak istiyorum.